Varis cinsiyet fark etmeksizin kadın ve erkeklerde görülen bir hastalıktır. Ancak kadınlarda ve özellikle orta yaş ve üzeri kadınlarda çok sık görülen bir hastalıktır. Varis genellikle estetik kaygı yaratan görsel bir sorun gibi algılanmaktadır. Ancak varis bir hastalıktır. Bacaklarda istenmeyen bir görüntüye neden olmasına karşın sağlık açısından da birçok olumsuzluğu neden olmaktadır. Bu yazımızda Antalya Varis Tedavi merkezimizde doktorlarımıza hastalardan en sık gelen varise ne iyi gelir, varis nasıl geçer, en iyi varis tedavisi hangisidir gibi soruların cevapları detaylı olarak ele alınacaktır.
Varise neyin iyi geleceğinin, hangi durumların varis oluşmasına ve ilerlemesine neden olacağının anlaşılabilmesi için varisin ne olduğunun ve neden oluştuğunun kısaca ele alınması faydalı olacaktır.
Varis Nedir?
Varis bir toplardamar hastalığıdır. Toplardamarlar kirli kanı temizlenmek üzere kalbe taşıyan damarlardır. Ancak bacaklara baskı uygulanması gibi durumlar kanın kalbe taşınmasını zorlaştırır. Bu durum kirli kanın damarda birikmesine neden olur.
Damarda biriken kirli kan damarın yapısının bozulmasına neden olmaktadır. Damarlarda ortaya çıkan bu bozulmaya varis hastalığı ismi verilmektedir.
Varisli damarların yapısı bozulur, kıvrımlı bir hal alır ve zaman içerisinde ciltten belirgin bir duruma gelir. İlk başlarda hastalarda şikayete neden olmayan varisler zamanla hastalarda bacaklarda şiddetli ağrı, kaşıntı, kramp gibi şikayetlere neden olmaktadır.
Varis Nasıl Geçer?
Varis hastalığı damarın yapısında ortaya çıkan fizyolojik bozulma kaynaklı bir hastalıktır. Bu nedenle varisler kendi kendine geçmez. Hatta zaman içerisinde tedavi edilmedikçe ilerleme eğilimindedir. Bu nedenle varislerin erken dönemde tedavi edilmesi önerilir. Tedavi süreci başlatılana kadar alınan önlemlerle yeni varislerin oluşumu ve oluşmuş varislerin ilerlemesi engellenebilir. Yazımızın devamında varise ne iyi gelir, varis hastaları ne yapmalı gibi sorular cevaplandırılmıştır.
Varise Ne İyi Gelir? / Varis Hastaları İçin Öneriler
Varis en sık bacaklarda görülür. Bacaklarda oluşan varislerin nedeni ise bacakların baskı ve basınca maruz kalmasıdır. Bu nedenle bacaklarda olan varislerin ilerlememesi ve yeni varisler oluşması için bacaklara binen yükün azaltılması gerekir.
Uzun Süre Sabit Kalmaktan Kaçının!
Uzun süre ayakta kalmak ve uzun süre oturmak bacaklardaki kanın kalbe pompalanmasını zorlaştırır. Bu durumda kirli kanın damarda birikmesine neden olur. Bacaklarda oluşan varislerin en sık nedeni bacaklara bu şekilde baskı uygulanması ve kanın kalbe pompalanamamasıdır.[1]
Bu tür durumlardan korunmak için uzun süre sabit kalınmamalıdır. Ofis ortamında uzun saatler oturarak çalışırken arada kısa molalar vererek odanın içinde 15-20 adım atılması dahi bacaklardaki kan dolaşımını rahatlatacaktır.
Aynı şekilde uzun süre ayakta kalınması gereken durumlarda da sabit kalmak yerine hareketli olunması önerilmektedir.
Fazla Kilolarınızdan Kurtulun!
Fazla kilolar sağlık alanında pek çok hastalığa veya soruna davetiye çıkarmaktadır. Fazla kilolu olmanın risk faktörü oluşturduğu hastalıklardan birisi de varis hastalığıdır.
Fazla kilolu bireylerde bacaklara binen yük artar. Bu durumda varis oluşmasına uygun zemin hazırlamaktadır.
Yapılan araştırmalarda vücut kitle indeksinin olağan sınırın üzerinde olan bireylerde varis görülme riskinin arttığı görülmektedir. [2]
Hareketli Bir Yaşam Tarzı Benimseyin!
Hareketli bir yaşam tarzının benimsenmesi kan dolaşımının daha sağlıklı olmasını sağlar. Bu sayede varis oluşmasını ve ilerlemesini engeller.
Düzenli yürüyüş yapılması ve spor yapılması varis hastalığının ilerlemesi için önemlidir. Ancak varis hastalarında ağırlık kaldırma gibi sporların olumlu değil olumsuz etkisi olabilmektedir. Bu nedenle egzersiz ve spor seçimi yaparken ağır kaldırmaya yönelik sporlar tercih edilmemelidir.
Varis Çorabı Kullanabilirsiniz.
Varis çorabı tedavi edici bir ürün değildir. Toplumda varis çorabının varisi tedavi edeceği düşünülür. Ancak bacağı sadece dıştan saran bir ürünün damarın yapısında olan bir bozulmayı tedavi etme etkisi yoktur.
Tedavi edici olmamasına karşın varis çorapları varislerin ilerlemesini ve yeni varisler oluşmasını engeller. Varis çorapları bacakların belli bölgelerine belli oranda basınç uygulayarak kan dolaşımının daha sağlıklı olmasını sağlar. Bu özelliği sayesinde varise bağlı ortaya çıkan bacak ağrısı gibi şikayetlerinde ortadan kaldırılmasını sağlar.
Ayrıca varis çorapları doktorların önerisine göre varis tedavisi sonrasında kullanılarak iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlamaktadır.
Dar Kıyafetler Ve Topuklu Ayakkabılar Tercih Etmeyin!
Dar kıyafetler bacaklardaki dolaşımı olumsuz etkiler. Bu nedenle varis hastalarının ve varis risk grubunda olan bireylerin dar kıyafetlerden kaçınmaları önerilir. Aynı şekilde uzun süre ve sık sık topuklu ayakkabı kullanılması da bacaklardaki dolaşımı olumsuz etkilediği için önerilmez.
Bu yazımızda varis hastaları için öneriler ele alınmıştır. Bu önerilerin tedavi edici niteliği olmadığı ve varisin tedavi edilmedikçe ilerleme eğiliminde olan bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.
Varis Tedavisi Antalya
Günümüzde gelişen imkânlar sayesinde varis hastalığı ameliyatsız yöntemlerle, iz kalmadan, acısız, ağrısız yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.
İdea Antalya Varis tedavi merkezinde lazer, radyo frekans, köpük, skleroterapi ve mikro flebektomi yöntemi ile ameliyatsız olarak tüm varisler tedavi edilebilmektedir. Ameliyatsız varis tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
İdea Antalya Varis Tedavi kliniğinde kalp ve damar cerrahisi uzmanı doktorumuzla yapacağınız ön görüşme ve doppler çekimi ücretsizdir. Varislerinizden acı, ağrı duymadan, estetik kaygı yaşamadan, ameliyata gerek kalmadan, ayaktan uygulanan teknolojik yöntemlerle kurtulmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
0542 621 08 88 numaralı hattımızdan ücretsiz muayene randevunuzu oluşturabilirsiniz.
Kaynaklar
[1] Antani, M. R., & Dattilo, J. B. (2017). Varicose Veins.
[2] Mahapatra, S., Ramakrishna, P., Gupta, B., Arumalla, A., & Para, M. A. (2018). Correlation of obesity & comorbid conditions with chronic venous insufficiency: Results of a single-centre study. The Indian journal of medical research, 147(5), 471.